4 Eylül 2010 Cumartesi

BU GÜNDEN GELECEĞİ KURMAK.TOPLUMSAL UZLAŞMA


   Bu günden gelecegimizi gorme arzumuz gecmisten alinacak derslere baglidir.gecmis nereye gidersek gidelim hep golge gibi pesimizdedir.Bu Ulkenin gecmisi cok uzun zamana dusmektedir.Biz yikilan bir dev devletten yeniden kurulan genc devlete ve onun yakin tarihine bakalim.Bu  millet ne ister? neden bu Millet herseye ragmen sonunda dilegine ulasmak icin herseyi goze alabiliyor? Kurucu unsur nedir? Bolgesel guc ne demektir?21.yuzyil nasil Turk asri olacaktir? Toplumssal uzlasma nedir? Milletlerin kaderi neye baglidir?
Akil almaz seyler oluyor artik dunyada.Buyuk sirketler oylesine ac gozlu oldular ki;Ulkeleri yonetme iddasindalar ve bu gerceklesiyor adim adim. Benim ulkeminde bu sirketlerle ortakliklari var cunku artik buyuk birde kavram var.Kuresellesme! Buna karsi olmak belkide akla hayele sigmayabilir ama yinede benim ulkemdeki sirketlerin cok daha guclu olmalari gerekmez mi? Alt yapi ekonomik insan kaynagi is gucu olarak ve elbetteki teknolojik guc kullanma kapasitesiylede kazanilacak rekabet edebilme gucu.Bu yoksa ucuncu dunya ulkesi olmak; yani buyuk sirketlere yem olmamak elde degildir.her yonetim elbette kendi zenginini var edebilir ama bu hukuksuz bir tavirla olmamali.
   Şimdi suna iyice akil yoralim.Turkiye Avrupa Birligi uyesi olacak ve insanlik ailesi icinde kendine bir yer bulabilecek mi? Bulacaksa bu kendine ozgu olan kulturel inanc ve anlayis degerleriyle mi olacak yoksa sartlari kurallari hep onlar mi tayin edecekler?Avrupa bizden karsiliklar istiyor olabilir . Bizler hangi tezlerle dunyaya cikiyoruz peki? Demokrasi anlayisi guclu olan ulkeler insan haklarina saygili olan ve ozgurluk alani genis devlet yonetimlerine yer aciyor olmasi Avrupa'nin benim icin kabullenmemek icin bir neden degil.Aksine cokda uygun .Bu millet hep kendisine cizilen cizgilerde oyalandi durdu.az birsey bu sinirlari zorladiginda seckinler sinifi ki ;Zenginler ,Burokrasi,Medya ve onlarin en son hep kurtaricisi olmus Asker sinifi efendileri olusturmus kendilerine dokunulmazlik zirhlari olusturmuslar bunuda bu saf millet icin kendileri dizayn etmis hatta onlara anti tez ileri surmeden sormuslar.Nasil bu senin icin eminol daha iyi bu yuzden buna evet de.1960 halkin inandiklarinin ozgurluk ve kalkinma alanlarinda ki genislemelerine egemen sinifin yeter soz milletin uyarisina karsi ; Sizin haddinize mi bunu bize soylemek diyerekten demir balyozunu milletin iradesine indirmekten hic cekinmemisler.Bu aziz millete ders olsun diye Basta basbakanlari olmak uzre iki bakanida asmaktan geri durmamislar.Ama bu millet kendilerine bicilen kefeni her firsatta yirtip atmaktan cekinmemis.1980 de yine bu son kuvvet olan sozde milletin gozbebegi koruyucusu hamisi olan gercekte de milletin ozunden cikan Askeri kuvvet demir balyozu milletin iradesine indirmekten maalesef cekinmemistir.
    Bu millete edilen eziyet sanki hic bitmeyecekmis gibi devam ederken ;Bu azinlik olan seckin oldugunu soyleyen sinif birseyi unuttu.Zamani! evet degisim dunyayi sarmis egemenlikler yeniden tarif edilir olmus ve sinirlar degismis .dolayisiyla insan  haklari demokrasi anlayisi da bir hizla en yuksege ulasmaya calisirken onlar hep 1938-1946 yillarin dunyasinin devam ettigine inaniyorlardi ki; Oysa Berlin Duvari yikilmisti! sermaye surekli el degistiriyordu kaynaklar azalmis yeni kaynaklara ulasmak icin artik sirketlerde yontem degistirmislerdi.Mutlu azinlik hicbirsey degismemis gibi davraniyor degisenin sadece kendileri icin olduguna inaniyor sirca kosklerinde mutlulugun tadını cıkarıyorlardı.Halk cahil yobaz muhafazakar fakir bir yigindi onlar icin.
   Bu ulkeye yapilan ihaneti ; icerdeki hainler kadar hic kimse yapmamistir.Dusman dahi hainlerin verdigi zarar kadar bu millete zarar vermemistir. Kardesi kardese kirdiranlar kandan beslenenler hep bu imtiyazli sinif ve onlarin gonullu usaklari olmustur.Halkin cocugunu 20 yaslarinda askere almis kendi guvenliklerini guya ulkenin guvenligini saglamak icin yaptiklarini soylemis ama onu doguran anayi hep asagilamis ablasini bacisini basini kapatiyor diye okul onunden geri cevirmis adina cagdaslik degistir.Yobazlik oysa okumak isteyen kizlari engelleyenlerin yaftasi olamsi gerekirken ne hikmetse hep bu halk olmustur onlarin gozunde.Anadolu sermayesi bir nebze ilerlemeye baslayincada kendi sorgusuz sualsiz dayattiklari tuketim maddelerine rakipde nerden cikiyor diye sasirmis bunlar ancak koyde bakkal acabilirdi simdi nerden cikti bunlar diye afallamis bir suclu aramislar ve sonunda onuda yine milletin sectigi gorev verdigi yonetimleri gormuslerdi.Post modern darbe yonteleriyle halki cocuk oyuncagi gibi bolmusler birbirine vurdurmuslar iktidari kendilerinde tutabilmek icin her yolu mubah gormusler etrafada bunlar gorundugu gibi degil bunlar ulkeyi batiracak  medeniyet degerlerinde uzaklastiracaklar 1400 yil geriye goturecekler masallarini pervasizca ileri surmusler medya bu manipulasyonu herdem sicak tutarak saf milletin uzerine korkular yaymis birbirine dusurmusler.Zengin her krizden daha zengin olarak cikmis kaybeden gercekte yoksul halk olmustur.

21 Mart 2010 Pazar

FARKİNDAYİZ DEGİL Mİ....

whitefear:) Farkinda olmaliyiz degil mi? Fark etmeliyiz elbette ki; Bilmek guc olur bizlere ...Farkinda olalim degil mi? Hersey bizim icinse bizim mutlulugumuz icinse bu ne peki? Farkindayim bu benim hayelim degil kurdugum dus degil hakettigim de degil elbette .....Peki kim bana bunu dayatti ? Kim bana bunu layik gordu?farkindayim artik .....kapitalistlerinde ....kapitalizminde......trostlerinde.....Dev kulelerinde....Duvarlar yikilirken oysa etrafima orulen bu duvar ne derken ;farkettim elbette bu bana dayatilan hayati mutlaka rededecegim ve kendime hayelerimin yasamini kuracagim.....Yaaaa siz ? sahi farkinda misiniz?

22 Ocak 2010 Cuma

Hayat Engel Tanimaz

Sandiginiz sey sadece kendi asamadiginiz engellerdir.
Hayat engel tanimaz.Özgürlük engelleri asma tutkusudur.

Sevgili hayat dostlari.

Merhaba umuyorum bu calismayi begeneceksiniz ve katkilarinizi benden esirgemeyeceksiniz.Tesekkurederim.

Şehirde Başlar Her Şey

             Sehir özel mekandir içinde yasayanlar için elbette .Ve toplumun ortak hafizasi o sehirde örülür sürekli yasayanların hayat hikayeleriyle .Gelecegi kurmak elimizde belkide tabii eger gelecegi nasil tarif ediyorsak o baglayici olur galiba.Soyle ki; gelecek eger bizim hiç henüz el degmemis geçmisimiz ise ;Gecmis o halde donup baktigimiz tüketilmis yarinimizinda bir nevi habercisi degil mi? o zaman dün kaygilandigimiz seyler bugun artık kaygıya gerek olmayan seylerdir.Bak iste kaygılanmisiz ama buna hicde gerek yokmus dünde.    Simdi kaygılanmamiz hicbirseyi degistirmeyecek dün evetlediklerimiz aslinda hayirlaya bilecegimiz seylermis .O zaman bugün canımız hayirlamak isiyorsa evet yapabiliriz.
 Dün hayırladiklarimizi bugün artık evetleyebileecegiz .Sehirin duvarlarına cizdik gecmisi ve sindi hayatımızın kokusu tüm duvarlarına sehrin endiselenme bak artık korkmak bizi kurtarmiyor ve  üstelikte korkuyla gecmis duzelmemis .Hayat korkuyla güzel olmuyor görmüyormusun....susmak da çare degil.Sehre bir sabah vakti gurbetden gelip de girdigimde herkes uyurken, sokaklar bombosken ne harika duyguydu; anılar gözümde oysa.......Hangi duvara baksan bir parça var sanki aklinda .Hangi sokaga girsem bir yasanmislik kokusu genzimi yakan.....
       Insan sehirde dogar neresi olursa olsun, onun ilk soludugu yerdir sehri ve hayatı boyunca hep insan o ilk solugu arar gittigi her yerde ..Belkide bu yüzdendir bir türlü alisamamak yeni yerlere ve hep özlemek buram buram duyumsamak sehrin kokusunu acida olsa genzini yakan.Gözlerinden akan o özlem dolu simsicak yaslar....Gözün önüne gelen o hep bildik yüzler tanıdıklar yani hayatımızın tanıkları bizi bize anlatacak olan yada gelecegimize anlatacak olan o tanıklarımız.....Gelecek; henüz el degmemis gecmisimiz ise eger ;Hayatı gecmisin tükenmisligin tecrübesinde yeniden daha harika insa edebiliriz hala.Bunu basarmak mumkun inanin kendinize sadece bilin ki gelegeciniz kaybedilmis degil ve yasanacak en harika zaman hala önümüzde.........
      Hayat tanıklık ister gelecege anlatılacak.Bizi ele verense tüketmis oldugumuz geride kalan bitirdigimiz hikayemiz.....Vefa sen ne az bulunursun insanda oysa.Seni mücevherden de degerli kılan bumu yoksa vefa? Sen ne harika seysin ki insanların hepsinde yoksun .Sehrin insanına vefası kadar ;Insanında sehrine vefası olmali herzaman.Hayat anlamlı olsun diyorsak eger arkada güzel hikayelerimiz anlatacak tanıklar bırakmalıyız.
       Güzel tanıklarda vefalı insanlarla geride bırakilir ve vefa duydugumuz mekanlarda güller ancak çiçek açar........Vefa öldünse sen eger;Insanlık ölmüstür bunu bil.......Sehir de zaten ölü bir mekandır anlamı olmayan ..                                                                                             


Eskiden kalanlar bizlere geçmisimizi anımsatır.



















                                                              




                                        




Merhabalar Özgürlük tercih meselesi hayat secimlerden ibaret lakin secemedigimiz gercekler de var.Öyle ise biz sadece secebildiklerimize odaklanalim ve en iyi olanlarini secelim ki:Hayatın bize getirdiklerine hazır olalim....Sehir bizim hayata gelirken hazir buldugumuz yerlesim yeri ama oylesine onemli ki:Hayatboyu o dogdugumuz sehiri hep özler ,arzular hasret çekeriz...











30 Aralık 2009 Çarşamba

ZAMAN ŞEHİR VE MEKAN BOYUTUNDA İNSAN

Zaman En Güzel İlaçtir. Şehir sana verdikleri kadar ;Senin hayata katdiklarinla da deger kazanir.Mekan zamanin film oldugu yerleşim yeridir.Kutsalligi ; Mekanin sadece geçen hayatın bizlere ait oldugundan ve tüketilen hayatin tek tanidik yeri bizlere ;Hafizamizi animsatan yaşam alani olmasindandir.Hayat tanik ister.

25 Aralık 2009 Cuma

Merhaba

Merhaba burda sadece Özgür bir Hayatin insanlara neler katabilecegini ve insanin yaşamboyunca nelere ihtiyac duyacagini karsilikli konusacagiz.

BU GÜNDEN GELECEĞİ KURMAK.TOPLUMSAL UZLAŞMA

   Bu günden gelecegimizi gorme arzumuz gecmisten alinacak derslere baglidir.gecmis nereye gidersek gidelim hep golge gibi pesimizdedir.B...